Dün oğluşum 16. ayına girdi. Ne zaman büyüdü nasıl büyüdü anlamadım. Ama zaman çok çabuk geçiyor onu fark ettim.
Dün doktor kontrolümüze de gittik, Doğumgündaşı komşumuz Engin ile:) Maşallah ikisi de turp gibi:) Oğluşumun boy 85,5 cm, kiloda 12,400 gr. olmuş. Dişlerini de tamamlamış, 2 yaşa kadar diş problemimiz de kalmadı. İçim nasıl rahatladı anlatamam çünkü en ufak bir diş probleminde iştah bitiyor, ağzına tek lokma koymuyordu. Neyse ki 2 yaşa adar ara vermiş olduk bu duruma.
Bütün dolapları açma hevesinde. Dolapların kapakları açık duruyor, evde hep bir tak tak kapı sesleri. Geçen gün baktım dolapları açmakla kalmıyor bir de içlerini boşaltıyor. Mutfak tencere tava, odası bezler, banyo havlu ile kaplı; bende peşinde onun çıktığı odadan dağıttıklarını topluyorum:)
Ama en kötü huyu hala her şeyi ağzına sokuyor. Bundan nasıl vazgeçiricem bilemiyorum. Süpürgenin kablosunu yerken yakaladım. Sürekli ağzında bir şeyler olsun istiyor. Emzik emmesini akşamları yatarkene kadar indirdim ama ağzı hep dolu. Hiç bir şey bulamazsa t-shirt ünü sokuyor ağzına. Yakında bizi kemirmeye başlayacak.
Yaramazlıkta da 1 numara olan oğluşum koltuk tepelerinde zıplamaya da başladı. Koltuğun üstünde takla atmaya çalışıyor. Tabi ben bir sn oturamıyorum korkudan... Onun bu keşfetme isteği çok hoşuma gidiyor ama tehlikeler de bir o kadar korkutuyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder